Hayat, insanın doğduğu andan itibaren tek başına çıktığı bir yolculuk. Yolu da yoldaşı da kendi seçer ve başlar yürümeye. Kimi zaman tek kimi zaman da onlarca insan eşlik eder o yolda ona. Tökezler düşer ve kimse el uzatmaz ona çünkü herkes kendi derdindedir bu yolda. Ve düştüğü gibi kalkar insan tekrardan ayağa. Yine dimdik durur tek başına. Yolun sonunu bilemez insan ama eğer baş koyduysa bu yola düşmeye de razı olacak kalkmaya da çünkü insan bir kere eyvallah dedi mi dönemez bu yoldan geri. Yol uzun, yol meşakkatli ve bu yolun belki de sonu hiç yok ama sen ne zaman geleceğini bilmesen de yolda yürümeyi bilene yolun sonu güzel. Sen sen ol yolunu iyi seç ve yine sen sen ol düştüğünde tutup elini kaldırmasa bile bir bakışı ile sen kalkarsın sen yaparsın diyen yoldaş edin kendine.
Önemli olan elinden tutup kaldıran değil bu yolda daima yanında olandır. Kime göre nedir hayatın tanımı bilmem ama bana göre uzun ve sonunun nereye varacağını bilmediğimiz bir yol... Yolun sonunun iyiye ve güzele varmasının bu yolda bize eşlik edecek yoldaşların seçiminin bize ait olduğu bir yol hayat...
Hayat dediğin zorluklarla dolu, tırmanmayı gerektiren bir sarp yokuş… Bu tırmanışı kolaylaştıracak ya da daha da zorlaştıracak olan bir etken de yola kiminle/kimlerle beraber çıktığın. Bu sebeple yol arkadaşını/ arkadaşlarını iyi seç!
Yola çıktığın arkadaşın için elinden gelen her türlü desteği ver. Başarılar birlikte daha güzel.
Unutmayın Taptuk (Yunus) Emre'nin de dediği gibi "Yola çıkıp varamayan, yoldan çıkıp varan yoktur.”
Siz siz olun ne yoldan çıkın ne de o yolda yoldaşsız kalın. Unutmayın! Yoldaş güzelse yol güzeldir. Hayat denen bu yolda güzel yoldaşlarla güzel sonu olan yollara varmanız dileğiyle...
Yorumlar