Gençlik yıllarım Doğu Anadolu bölgesinde geçti daha çok. Yıllar sonra Akademisyen oldum ve araştırdığım bitki grubu Doğu’nun yüksek dağlarında doğal yayılış gösterdiği için kendimi yine hep oraların cennet köşelerinde buldum. Yıllarca hem eğitim hem de mesleki anlamda Doğu’yu gezerken Van’ın güzelliği, tarihi ve kültürü beni hep etkilemiştir. Sonuçta Van doğunun en güzel şehirlerinden biri ve kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, ülkemizin en büyük gölünün kenarında kurulmuş büyüleyici bir şehir. “Doğu’nun incisi” denilmesinin haklı gururunu yaşayan bir şehrimiz. İnsanları da o kadar cana yakın ve misafirperver ki burası adeta bir muhabbet şehridir.

Van’a ne zaman gitsem seyrine doyamadığım bir şehir. Dağlarıyla, doğasıyla, yaylalarıyla, gölleriyle ve hele ki bitki örtüsüyle bambaşka bir şehir. O yüzden botanikçilerin hep uğramak istediği, yolunu düşürmek istediği bir şehir. Ülkemizin çok sayıda nadide ve endemik bitkilerine ev sahipliği yapan, genetik kaynaklar açısından çok zengin olan bir şehrimizdir.

Bir eğitimci, akademisyen ve aynı zamanda turist rehberi olarak, her hafta bu köşeden sizlere Van’ın doğal güzelliklerini, eko-turizme kazandırılması gereken ayrıcalıklı rotalarını yazmaya çalışacağım.

Güneşin doğduğu ve Işığın yükseldiği Van’a selam olsun..